Siyaset

Kayyum kararı için muhalefetteki siyasi partiler ne dediler?

CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanması kararı ile ilgili muhalefetteki siyasi partilerden de tepkiler geldi. Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi ile Gelecek Partisi'nden bir açıklama yapılmadı. Önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sessizliğini korurken karara karşı açıklama yapan diğer partiler ve açıklamaları ise şöyle:


DEM Parti

"CHP İstanbul Kongresi ile ilgili ara karar ve tedbir uygulamaları demokratik değildir ve hukuki meşruiyetten yoksundur. Herhangi bir hukuk mahkemesinin, üzerinden yıllar geçtikten sonra, bir siyasi parti kongresi hakkında tedbir/iptal kararı vermesi Anayasa'ya aykırı olduğu gibi siyasi parti kongrelerinin sonsuza kadar askıda kalması sonucunu da doğuracaktır. Ayrıca İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı örgütlenme özgürlüğünün de ihlali anlamına gelmektedir.

DEM Parti olarak, yargı müdahaleleri ve kararlarıyla siyaset alanını dizayn etme çabalarının dün olduğu gibi bugün de karşısındayız. Hukuka ve demokrasiye hiçbir olumlu yansımasının olmayacağı açık olan bu uygulamalara derhal son verilmelidir. Yargı artık siyaset alanından elini çekmeli, kayyımcı zihniyet terk edilmelidir."


SOL Parti

CHP'nin İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"CHP İstanbul İl Yönetimi’ne mahkeme kararıyla kayyum atanması, 19 Mart darbesinde yeni bir aşamadır. AKP ve MHP açık ki muhalefeti de yargı yoluyla türlü tehdit ve manipülasyonlarla birlikte, Truva Atlarının ihanetleriyle dizayn ederek seçimlerin göstermelik hale geldiği bir rejim kurma arayışındadır. Bu karar aynı zamanda Meclis’te Komisyon eliyle sürdürülen ve çözüm diye ileri sürülen yeni sürecin de kendi iktidarlarını sürdürmek için bir aldatmacadan başka bir şey olmadığının en büyük kanıtıdır.

Tüm demokratik muhalefeti, ilerici güçleri hiçbir meşruluğu kalmamış tek adam rejiminin iktidar oyunlarının parçası olmaktan uzak durmaya, barışı, laikliği ve özgürlüklerimizi kazanacağımız gerçekten demokratik bir ülke mücadelesinde birleşmeye çağırıyoruz.

SOL Parti bu kayyum dayatmasına karşı 19 Mart’tan bugüne kadar olduğu gibi, CHP ile dayanışma içinde olacak, tüm toplumsal muhalefetle saray rejimine karşı birleşik bir mücadeleyi örgütlemek için var gücüyle çalışacaktır. Herkes bilmeli ki yoksulluğa ve açlığa mahkum edilen, en temel insani hakları ellerinden alınan Kürdüyle, Türküyle ezilen emekçi milyonlar AKP ve MHP iktidarına gereken yanıtı mutlaka verecektir."


Emek Partisi (EMEP)

Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin açıklama yaptı. Aslan, sosyal medya hesabında şu ifadeleri kullandı:

"Faşizme, kayyım atamalarına geçit vermeyeceğiz, halk kazanacak. Erdoğan liderliğindeki AKP iktidarı, sandıkta yenemediği muhalefeti yargı eliyle tasfiye etme fütursuzluğunda sınır tanımıyor. İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen kongrenin iptali için açılan davada mahkeme, Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına, yerlerine kayyım atanmasına karar verdi. 196 delegenin de tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verildi.

18 Mart’ta CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasını iptal ettiren saray iktidarı, 19 Mart’ta İmamoğlu, ilçe belediye başkanlarıyla çok sayıda İBB yöneticisi ve çalışanının gözaltına alınarak tutuklandığı operasyonun düğmesine bastı. İBB’ye kayyım atanması, İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin polis barikatını aşarak Saraçhane’ye akarak tetiklediği kitlesel protestolarla engellenirken, iktidar, belirli aralıklara operasyonlarına devam etti.

İktidarda kalabilmenin yolunu faşizmin kurumsallaştırılmasında bulunan Saray iktidarının CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptali ve kayyım atama hamlesinin, başka hamlelere de hazırlık amacı taşıdığı ortadadır. Halkın seçme ve seçilme hakkına açık bir darbe niteliği taşıyan kararlarla siyaseti dizayn etme yolunda ısrar eden AKP iktidarı, bugüne kadar kendisine boyun eğmeyen halkların, işçi ve emekçilerin, bundan sonra da eğmeyeceğini bilmelidir. Bilmiyorsa da yaşayıp öğrenecektir. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz."

Türkiye İşçi Partisi (TİP)

TİP "Sokakta kaybettiği desteği ve meşruluğu, düşman ceza hukukuyla yönettiği adliyelerde arayan Saray Rejimi'ne karşı halkın iradesinin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ

İYİ Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Mustafa Tolga Öztürk, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"Parti kongrelerinin itiraz süreçlerinin tek yetkilisi ilçe seçim kurullarıdır. Yine tam kanunsuzluk olarak adlandırılan olağanüstü itiraz yolu içinde karar vermeye sadece YSK yetkilidir. YSK tarafından verilen kararlar kesin olup başkaca yargısal denetime de tabi değildir.

Bu kararın emsal olması halinde yarın başka bir adli yargı mensubu hakim de rahatlıkla diğer partilerin kongre süreçleri hakkında karar verir. Bu kararın kesinleşmesi durumunda partilere kongre sonunda teslim edilen mazbatalar anlamsız bir kağıt parçası olmanın ötesine geçemeyecektir."

ZAFER PARTİSİ

Yazılı bir açıklama yayımlayan Parti Genel Başkanı Ümid Özdağ, siyasi partilerin demokratik hayatın temel taşı olduğunu belirterek, “CHP düşman ceza hukuku uygulamaları ile muhasara altına alınmıştır. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması bunun son örneğidir” dedi.

DEVA

DEVA Partisi'nden, CHP İstanbul İl yönetiminin, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin yapılan açıklamada, demokrasilerin vazgeçilmez ve ilk şartının seçim güvenliği olduğu vurgulandı.

Açıklamada, seçimlerin gizli oy ve açık tasnifle güven içerisinde yapılması ilkesi gibi, delege seçimlerinden, il-ilçe başkanlık seçimlerine; muhtarlık seçiminden cumhurbaşkanlığı seçimine kadar tüm seçim ve itiraz süreçlerinin Anayasada ve ilgili kanunlarda düzenlendiği hatırlatıldı. Açıklamada "siyasi partilere ait kongre süreçlerinin veya yerel ve genel seçim süreçlerinin Anayasa ile yetkilendirilmiş mahkemeler dışında genel mahkemeler eliyle denetlenmesi Anayasanın açık bir ihlalidir, kabul edilemez. Seçim hukuku ve güvenliğine yönelik bu açık ihlal herhangi bir şekilde tevil edilemez, mazur görülemez.” denildi