Her yıl açıklanan zenginler listesine bakarım.
Kimin ne kadar parası var, kim ne kadar artırmış, kiminki ne kadar eksilmiş.
Sadece bizimkinin değil ayıp olmasın diye dünyanın önde gelen zenginlerinin de listesini incelerim.
Sanıyorum bu listeleri benim gibi direği yıkıldığı için ortada kalan kesimlerin yanı sıra aklınıza gelecek meraklı hemen her insan da izliyordur.
Kimi “Ne güzel zenginlerimiz var” diye iç geçiriyordur, kimi “Biz de bu fani dünyayı terk etmeden önce bir gün mutlaka öyle olacağız” diye düş kuruyordur.
Kimileri de ‘sıfırdan nasıl zengin olunur’ hikayelerine kulak veriyordur.
Çünkü hayat böyle bir şey. Kimse için eşit değil. Eğer liberal ve vahşi kapitalizm şemsiyesi altında yaşıyorsanız size para kazandırmazlar ama hayal kurmanızı da asla engelleyemezler.
Sistemin çarkları çalışanların sermaye kesimine para kazandırma yöntemiyle işler çünkü. Zenginler zenginlerle evlenir, fakir takımı fakir olarak hayatlarını tamamlayıp gezegeni günün birinde terk eder.
Dünyanın en zengini Elon Musk’ın serveti 1 trilyon dolara dayanmış. Neredeyse bizim ulusal gelirimizi yakalayacak. Yerkürenin ilk 10 zengininden 8 tanesi Amerikalı. Aralarına bir biçimde girmiş olan bir Fransız ile bir Hindistanlı var.
Bizimkilerin ilk 10’unu artık herkes ezberledi. Ancak dikkatinizi çekerim ki; conilerin yanında yine de fakir kalıyorlar. Ne kadar servetleri var ezberlemiş durumdayız. Ara ara paralarıyla boğazda lüks yalılar alıyorlar, altlarında jet uçakları var, görkemli holding binalarına sahipler, yaptıkları işlerin yanı sıra üniversite kuranlar oluyor, ithalat-ihracat ne varsa hepsini yapıyorlar, ihaleleri kapıyorlar. Kendilerini candan tebrik ederim.
Tekrar bu listelerin açıklanması meselesine gelelim.
‘Kime ne yararı var’ demiştim.
Gerçekten sadece onların şan ve şöhretlerine katkı yapsın, moral motivasyon olsun diye açıklanıyorsa itirazım yok.
Peki onlara bu hak tanınıyor da bizim fakir takımı niye devre dışı bırakılıyor.
En azından eşit davranmış ve o alt takımın gururları adına ülkemizin ‘En fakir 10 kişisi’ ilan edilmeli diye düşünüyorum. Boyunlara asılacak bir madalya ve minik heykelcikler yeter de artar bile, hatta bir de berat sunabilirsek harika olur.
Ve böylece aslında ne kadar milli birlik ve bütünlük içinde olduğumuzu, zenginle fakirin asla ayırt edilmediğini çatır çatır çatlasınlar diye dost ve düşman herkese göstermiş oluruz.
oktaypirim@gmail.com