Antalya Ticaret Borsası’nın Eylül ayı meclis toplantısında Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek büyüme rakamları ve Antalya’nın ekonomik göstergeleri masaya yatırıldı. ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, tarım sektörünün üst üste küçülmesinin ciddi bir alarm olduğunu belirtti. Bülbül, ihracatta sınırlı artışa rağmen tarım ve gıdanın katkısının düşük kaldığını, artan kira ve girdi maliyetlerinin üretimi tehdit ettiğini söyledi. Su kısıtının başta Elmalı ve Korkuteli olmak üzere Antalya tarımı için en kritik sorun haline geldiğini vurgulayan Bülbül, desteklerin de maliyet artışlarını karşılamada yetersiz kaldığını kaydetti.
Tarımda daralmanın ekonomik kırılganlığa etkisi
ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, TÜİK’in açıkladığı 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerini değerlendirerek, Türkiye’nin yüzde 4,8 oranında büyüdüğünü söyledi. Ancak kamu harcamalarının üst üste iki yıl küçüldüğünü, bunun 2005’ten beri ilk kez yaşandığını vurguladı. Bülbül, özel tüketimde ise ortalama düzeyde bir artışın görüldüğünü, buna rağmen ihracatın beklentilerin altında kaldığını belirtti. Net ihracatın GSYH’yı küçülttüğünü kaydeden Bülbül, tarımda üst üste yaşanan daralmanın da ekonominin en kritik kırılganlığı olduğunu ifade etti.
Yetersiz tarımsal destekler
Bülbül, bitkisel üretim desteklerinin yüzde 27 artırılmasına rağmen artan maliyetler karşısında bunun yeterli olmadığını söyledi. Antalya’da parçalı ve küçük araziler nedeniyle çiftçilerin bu desteklerden düşük oranda faydalanabildiğini aktardı. Kentin bitkisel üretimde yüzde 7 payı olduğunu hatırlatan Bülbül, desteklerden yararlanma oranının binde 7’de kaldığını vurguladı. Bu durumun tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekti.
Antalya'da tarımsal sulama riski
Antalya’nın en önemli gündemlerinden birinin tarımsal su kullanımı olduğunu belirten Bülbül, Elmalı ve Korkuteli’nde şeker pancarı ve mısır ekiminde ciddi yasakların gündeme gelebileceğini ifade etti. Örtüaltı üretimin plansız biçimde artmasının da sulama yetersizliğini büyüttüğünü kaydetti. Yer altı su kaynaklarının giderek azalmasının tarım için büyük risk olduğuna dikkat çeken Bülbül, daha planlı ve kontrollü su kullanımının zorunlu hale geldiğini söyledi. Su kısıtı nedeniyle bazı ürünlerin destek kapsamı dışında bırakılmasının da üreticiyi zorlayacağını ekledi.
Hayvancılıkta ertelenen destekler
Toplantıda hayvancılık sektörüne yönelik yeni destekler de gündeme geldi. Buna göre buzağı için hayvan başına 1400 TL, kuzu ve oğlak için ise 300 TL ödeme yapılacak. Çoban desteğinin artırıldığını ve yeni hayvan sağlığı desteklerinin eklendiğini aktaran Bülbül, ödemelerin 2026’da başlayacağını hatırlattı. Desteklerin ileri tarihe ötelenmesinin üretici açısından sıkıntı yaratabileceğini belirterek, hayvancılığın da tarımla birlikte özel önem verilmesi gereken bir alan olduğunu vurguladı.
Zeytinde rekolte kaygısı
ATB’nin düzenlediği sektörel toplantıda zeytin ve zeytinyağında bu yıl yüzde 30’a yakın rekolte düşüşü beklendiği ortaya çıktı. Üretim maliyetlerinin hızla artması, sektörün sürdürülebilirliği açısından risk oluşturdu. İklim değişikliğinin etkilerinin takip edilmesi, çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve doğru ambalaj kullanımının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca atık yönetimi ve prina sorununun ortak modellerle çözülmesi, Antalya’da düzenlenecek zeytinyağı yarışmasının kaliteyi ve üretici motivasyonunu artıracağı vurgulandı.
Keçi Çalıştayı'ndan çıkan mesaj
Bülbül, Akdeniz Keçi Çalıştayı’nı 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiklerini, bunun Antalya’dan Adana’ya geniş bir bölgeyi kapsadığını söyledi. Keçinin kültürel, ekonomik ve doğal yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, üreticinin ve çobanın desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Çalıştay sonunda hazırlanacak raporun kamuoyuyla paylaşılacağını ifade eden Bülbül, keçi yetiştiriciliğinin geleceğe taşınması için kapsamlı adımlar atılmasının önemine değindi. Bu tür çalışmaların kırsal kalkınmada somut katkı sağlayacağını da ekledi.
Talepler bakanlara illetildi
Bülbül, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere birçok ismin ATB’yi ziyaret ettiğini hatırlattı. Ziyaretlerde Ukrayna’nın uyguladığı anti-damping vergilerinden, artan kira maliyetlerine kadar birçok sorunu gündeme taşıdıklarını söyledi. Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu hale gelmesi, reel sektör alacaklarının korunması ve konkordato süreçlerinin iyileştirilmesi gerektiğini aktardı. Bülbül, bu sorunlara duyarlılık gösteren bakanlara teşekkür ettiklerini belirterek, iş dünyasının beklentilerini aktarmaya devam edeceklerini kaydetti.