Antalya Arkeoloji Müzesi önünde her gün saat 18: 30’da toplanan “Müze Çalışma Grubu” üyeleri, ilginç bir panoyla karşılaştı. Panoda basına yansıyan Deprem Performans Analiz Raporu başlıklı belge büyütülerek sergilenmiş ve içindekiler kısmı, müze önünde bulunan lahitin etrafı kapatılarak sunuldu.
"Mühendislik ikna etmez ispat eder"
Antalya Kent Konseyi Alt Yapı Çalışma Grubu Başkanı İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Nihat Dipova, “Deprem performans analizinde zemin etüt çalışmaları yapılır, sondajlarla zemin örnekleri alınır. Ancak biz 6 aydır burada herhangi bir sondaj makinesi görmedik. Bir mühendislik raporunun sonuç sayfasında ‘oldukça’, ‘ciddi risk’ ya da ‘kuvvetli görüş’ gibi ifadeler kullanılamaz; mühendisler siyasetçiler gibi ikna etme çabasına girmez, bilim yoluyla ispat eder . Biz burada bir ispat göremiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
"Rapor değil reklam afişi"
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan da pano ile ilgili sosyal medya hesabından "Bugün müzenin etrafına çevirdiğiniz panolarla , bizim talep ettiğimiz deprem performans analiz raporunu! reklam afişi olarak asmışsınız. Kimin parlak fikriydi bilmiyorum ama bu eylem liyakatsız kimselerle muhatap olduğumuzun en net resmidir. Asmış olduğunuz 4 sayfalık şey "Deprem Performans Analiz Raporu" değildir" değerlendirmesini yaptı. Akdoğan, rapor göndermek yerine afiş asarak meselenin sulandırıldığını, panolar yaptırılarak kamu kaynaklarının boşa harcandığını öne sürerek, deprem performans analiz raporunun varsa panoya asılması yerine inşaat mühendisleri odası elektronik posta adresine gönderilmesini önerdi.
Neden deprem performans analizi ve güçlendirme fizibilite raporu tartışılıyor?
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin 20 Mart tarihinde yıkılacağı ve yerine yeni bir müze yapılacağı açıklanmış, 5 Yıkım gerekçesi olarak kapasite yetersizliği ve binanın depreme dayanıklı olmaması gösterilmişti.
Bunun üzerine kentteki sivil toplum kuruluşları, yıkım kararının dayanağı olan “deprem performans analiz raporunu” ve varsa güçlendirme fizibilite değerlendirme raporunu talep etti. Bu talepler ise kamu yönetimi tarafından karşılanmadı. Bunun yerine 5 Temmuz'da yapının yıkım ihalesi yapıldı, 16 Temmuz'da da Antalya Arkeoloji Müzesi kapatıldı.
Sadece karot ve röntgen çalışması yapılmış
Bu süreçte, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, 17 Temmuz'da bir basın toplantısı düzenlemiş, gayri resmi yollardan müze binası ile ilgili düzenlenen bir yapı analiz raporunun kendilerine ulaştırıldığını açıklayarak, raporu gazetecilerle paylaşmış ,Oda Başkanı Akdoğan ‘Sadece karot ve röntgen çalışmasının yapıldığı anlaşılan bu rapor tek başına genel deprem analiz performans raporu ortaya koymak için yetersizdir” değerlendirmesini yapmış ve “Sadece bu rapora dayanılarak bir kamu binası yıkılıyorsa bu bir suçtur’ saptamasında bulunmuştu.
Güçlendirme fizibilite raporu da yok
Şube, ayrıca binanın depreme dayanıksız çıkması durumunda bile güçlendirme maliyetinin yıkım ve yeniden yapım maliyetinin çok altında olabileceğini belirterek, güçlendirme fizibilite raporu hazırlanmasının kamu kaynaklarının daha etik kullanımı açısından gerekli olduğunu savunuyor.
Raporun odaya iletileceği sözü verilmişti
Son olarak 8 Ağustos’ta, Antalya Kaleiçi Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu toplantısında kamu yönetimi ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri bir araya gelmiş, toplantıya katılan ve müzenin yıkımını üstlenecek firmanın danışmanlığını yapan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sabahattin Aykaç, deprem performans analizinin en kısa sürede gönderileceğini belirtmişti. Ancak aradan geçen yaklaşık bir aya talep edilen rapor paylaşılmamıştı.
Antalya Arkeoloji Müzesi yıkımına suç duyurusu
Bu arada Antalya Arkeoloji Müzesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yıkılmak istenmesi üzerine, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği, Antalya Kültürel Miras Derneği ve yurttaş Tuncay Koç tarafından Antalya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Başvurucular, 24 Temmuz 2025 tarihinde Bilgi Edinme Hakkı kapsamında yaptıkları dilekçede, müze için Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik çerçevesinde yıkım ruhsatı düzenlenip düzenlenmediğini ve binadaki olası asbestin bertaraf edilmesine ilişkin bir rapor hazırlanıp hazırlanmadığını sormuştu.
Ancak, 41 gün geçmesine rağmen başvuruculara olumlu veya olumsuz herhangi bir yanıt verilmedi. Bu durum, suç duyurusunda adı geçen Çevre Şehircilik İl Müdürü ve ilgili personelin görevlerini yerine getirmediği iddiasını gündeme getirdi.