Eski TUROFED Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, Antalya’da bir otel işletmesinin, daha ucuz olduğu için otel rezervasyonunu internet üzerinden Türkiye dışından yapan turistten, “milliyet farkı” açıklamasıyla 120 Euro ekstra ödemesini talep etmesiyle haber olan “milliyet farkı” ücretini Cumhuriyet’e değerlendirdi.

Eski Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED) Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, faturada açıklama kısmına yazılan “milliyet farkı” ifadesinin yanlış olduğunu belirterek, ücret farkının milliyetten değil “pazar farkı”ndan kaynaklandığını savundu.  Ayık, “Turizm işletmesi konaklama hizmetinin 4 temel şekilde pazarlandığını “Birincisi doğrudan otelin kendi portalından, ikincisi bir aracı satış portalı üzerinden, otelin konaklama fiyatı üzerine satış komisyonunun eklenmesiyle, üçüncüsü  tur operatörleri otelin konaklama ücretine  ulaşım transfer ve diğer verdikleri hizmetleri ekleyip paket haline getirerek doğrudan,  dördüncüsü yine aracı satış portalı tur operatörlerinin paketlerine satış komisyonunun eklenmesiyle satılır” sözleriyle açıkladı. 

“OTELLER PAZARINA GÖRE PAZARLAMA STRATEJİSİ YÜRÜTEBİLİR”

Atanmayan öğretmenler, asgari ücretli ve emekliler, laik eğitim isteyen aileler... CHP, mitinglerine başlıyor Atanmayan öğretmenler, asgari ücretli ve emekliler, laik eğitim isteyen aileler... CHP, mitinglerine başlıyor

Ayık, otelin konaklama hizmetini doğrudan ya da dolaylı olarak satıp pazarlayanların ülkelere, pazara göre uyguladıkları farklı pazarlama stratejileri olduğuna işaret ederek  “Sözgelimi benim Almanya’da satışlarım çok iyi gidiyordur, Almanya piyasasında rakipsizimdir, dolayısıyla burada fiyatlarımı sabit tutarım ama Rusya pazarında dişli rakiplerim vardır, orada fiyatımı kırarım. Bu pazarlama stratejisini oluşturmak serbest piyasa ekonomisinde benim hakkımdır. Ya da Almanya’da Mayıs ayında fiyatım sabittir de sonbaharda  buradna müşteri çekmekte zorlanıyorumdur, fiyatı burada düşürürüm. Bu sadece bize has bir durum da değil. Almanya’daki turizm işletmesi de, Amerika’daki turizm işletmesi de pazarına göre, pazardan aldığı verileri analiz ederek fiyat aracını kullanarak bir pazarlama satış stratejisi kuruyor. Bu stratejiyi kurmazsan zaten pazarda ayakta kalamazsın” dedi.

“YASALAR, SEKTÖRÜN GELİŞİM HIZININ GERİSİNDE KALIYOR”

Bu tür müşteri vakaların satışların çevrimiçi değil, geleneksel yöntemlerle de yapıldığı zaman da farklı pazarlardan hizmet alımı yapan tüketicilerin otelin havuz başında karşılaştıklarında yaptıkları sohbetlerle de ortaya çıktığını hatırlatan Ayık, “Bir musibet bin nasihatten iyidir, önünde sonunda böyle bir durum patlak verecekti. Çevrimiçi pazarlama sektörünün, yapay zeka, algoritmalar ile bir yandan çok hızlı büyüyüp imkanlar sunarken veri hırsızlığı, vpn gibi araçların kullanımı, dolandırıcılık gibi pek çok başka sorunlar yarattığını da görüyoruz.   Yasalar yazılım, bilişim sektöründeki bu gelişmelerin gerisinde kalıyor. 

“HIZLI ÇÖZÜM ÜRETECEK BİR ÜST KURUL GEREKİYOR”

Bizim bu yaşadığımız olaydan almamız gereken ders turizm sektörünün bu tür çelişkili durumlarda hızlı çözüm üretecek üst kurul oluşturması gerektiğidir.  Hizmet sunanlarla hizmet alıcılar arasında ilişkileri düzenleyecek, tüketici hakem heyetlerinden farklı olarak ölçeği sürekli büyüyen turizm sektörüne mahsus yasal bir altyapıya ihtiyaç vardır. Nasıl Enerji Piyasası Denetleme Kurulu varsa turizm sektöründe de tarafların ihtiyaçlarına ve sorunlarına hızla çözüm üretecek ombudsmanlık benzeri bir kurum oluşturulması sektörü rahatlatacaktır” dedi.

Editör: Ece Güneş