Yerel seçimler, yılbaşından bu yana potansiyel piyasa hareketleri için net bir zaman çizelgesiydi. Bu, hükümetin gündemini ve öncelikli ana hatlarını belirlediği para politikası için bir çeşit netlik testi. Söz konusu netliğin, yatırımcılara ve işletmelere güven aşılayarak, yatırım iklimini hangi ölçüde desteklediği, bir kez daha sorgulanacak.

Ekonomim'de yer alan habere göre uzmanlar, seçim sonrasında volatilitenin her iki yönde de çalışabileceği görüşünde. Ancak dalgalanma her zaman kötü değildir; bazen yatırımcıların avantaj elde edebileceği giriş noktaları sağlayabilir. Yatırımcılar, seçimden önce yatırım yaparak, piyasa duyarlılığındaki olumlu değişimlerden ve sonuç belli olduktan sonra takip edebilecek potansiyel piyasa yükselişlerinden faydalanacak şekilde kendilerini konumlandırabilirler.

Seçime üç hafta kala, uzun vadeli yatırım hedeflerini incelemek ve kısa vadeli piyasa tepkilerinden kaçınmak hiç olmadığı kadar önemli. Ve yatırım planlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Muhtemel panik satışları, kayıpları derinleştirebilir ve piyasanın toparlanma fırsatlarını kaçırmanıza yol açabilir.

Şu anda yatırımcının aklındaki en kritik soru, hangi enstrümanı tercih edeceğiyle ilgili. Bunun için bir grup uzmanın verdiği ipuçlarını derledik.

AHLATCI YATIRIM HAZİNE MÜDÜRÜ ARDA COŞAR
BU FİYATLAR KALICI DEĞİL

Borsa İstanbul BIST-100 endeksi 9.400 seviyesinden yaklaşık 8.700 seviyesine kadar geri çekildikten sonra, şu an yukarı yönlü tepki verme çabasında. Yani 7.400 seviyesinden 9.400 seviyesine yükseldikten sonra düzeltme yaptığını söyleyebiliriz. 8.600 ana destek seviyesinde buraya kadar geri çekilmeler olsa da bu seviyelerin uygun fiyatlar olduğunu ve kalıcı olmayacağını düşünüyorum. Bu sebeple 8.600- 9.000 arası seviyeler alım ya da pozisyon artırma için uygun yerler. Ancak her zaman söylediğimiz gibi seçici olmakta fayda var. 2024 beklentileri olumlu, satış ve kârını artırması beklenen, öte yandan uygun ve makul çarpanlarda işlem gören sektör ve hisseler tercih edilmeli. Beklentilerden dolayı ya da borsa da oluşan kısa vadeli akımlardan dolayı çok yüksek çarpanlara ulaşmış hisselere karşı temkinli olunmalı, dikkatli bir çeşitlendirme yapılmalı. Ayrıca ürün marjlarından dolayı kâr miktarı gerilemiş sanayi şirketleri var. Bu durum hisse senedi fiyatına yansımış, hisse senedi fiyatı borsanın gerisinde kalmış; hatta şirketin kendisi kendi hisselerini topluyor. Kâr marjlarının ve talep koşullarının düzelmesi durumunda bu hisseler ciddi performans gösterebilir. Portföylerde bu şirketlere sınırlı da olsa yer verilebilir. Makro beklentilerden dolayı sınırlı olmak üzere özel ve büyük banka hisse senetleri de de portföylere eklenebilir.

Fiyat artışları için iktidardan yasa teklifi hazırlığı Fiyat artışları için iktidardan yasa teklifi hazırlığı

İHTİYAÇ DIŞI NAKİT TUTULMAMALI

Diğer yandan BIST tarafında olmak istemeyen yatırımcılar için altın geçen sene en çok performans gösteren ürün oldu. Muhtemelen bu sene de altın tarafında yıl genelinde dalgalı olmakla beraber yukarı yönlü eğilim göreceğimizi düşünüyorum. Şu an 2.020’li seviyelerden 2.150’ ye doğru hızlı bir yükseliş gerçekleşti. Eğer bu seviyeden 50-100 dolar arası geri çekilme olursa alım için uygun yerler olabilir. Gümüş, altına göre geride kaldı; orta ve uzun vade de altına nazaran daha fazla potansiyel barındırdığını düşünüyorum. ABD borsaları FED beklentileri ve resesyon olmaması nedeni ile 2023 yılında iyi performans gösterdi. FED beklentilerinden dolayı bu sene bir süre daha olumlu performans gösterebilir. Bu açından ABD hisselerine dayalı yatırım fonları iyi bir tercih olabilir. TL ve dövizde nakit ihtiyaç dışı fazla tutulmamalı. TL faizli ürünler ise kısa vade de parayı park etmek için kullanılabilir ama uzun dönemli yatırım için avantajlı olduklarını düşünmüyorum. Kısa vade de ihtiyaç amaçlı kullanılabilir.

ATA YATIRIM ARAŞTIRMA GMY CEMAL DEMİRTAŞ:
ENDİŞELENMEK İÇİN HENÜZ ERKEN

Yerel seçimler öncesi yine ağırlıklı olarak TL varlıklarda yatırım yapılabilir. Zaman zaman korunma amaçlı dövize kayış riski olsa da, ekonomi yönetiminin, özellikle sıkı para politikalarına devam edeceğinin altını çizdiğini ve uygulanan programdan endişe için biraz erken olduğunu düşünüyoruz.

Özellikle BIST-100 endeksinin 9.000 seviyesinin altında olması, seçici olmak kaydıyla hisse senetlerinde alım yapılabileceğini işaret etmektedir. Portföylerde yüzde 40 hisse, yüzde 30 sabit getiri tahvil ve/veya mevduat, yüzde 25 döviz ve %5 de altın olmak üzere dengeli bir portföy oluşturulabilir. Düşük riskli ve kısa vadeli yatırımcılar, hisse ağırlığını bizim gördüğümüz ideal yüzde 40’ın altında bir seviyede tutabilirler. Hisse tarafında beğendiğimiz şirketleri şöyle sıralayabilirim: Hedeflerimiz 12 ay olmakla birlikte bu şirketler, kısa vadede yine beğendiğimiz hisseler. Özellikle en beğendiğimiz hisseler listesinde, Şok Market, Ülker, Aksa Enerji ve Tofaş’ın altı çizilebilir. Tema olarak da Vestel Elektronik, Anadolu Holding gibi hisseleri beğeniyoruz. Ata Yatırım olarak beğendiğimiz hisseler: 1. GRUP Coca Cola İçecek (CCOLA), Migros (MGROS), Sabancı Holding (SAHOL), Şok Marketler (SOKM), Tüpraş (TUPRS), Turkcell (TCELL), Ülker (ULKER) 2. GRUP Aksa Enerji (AKSEN), Aygaz (AYGAZ), Bim (BIMAS), Tofaş (TAVHL), Tav Hava Limanları (TOASO)

INVESTAZ ARAŞTIRMA VE STRATEJİ BİRİM MÜDÜRÜ MEHMET BİLAL BİRCAN:
GRAM ALTINDA 3 BİN TL ÜZERİ GÜNDEMDE

Yerel seçimler yaklaşırken piyasalardaki oynaklık da dikkat çekiyor. Hâl böyle olunca yatırımcılar, portföylerini risk toleranslarına uygun şekilde ayarlamakta zorlanabiliyor. Özellikle bir yanda yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 20 yükselen BIST-100 endeksi, bir yanda geride bıraktığımız hafta kur ve altın tarafında yaşanan yukarı yönlü ivmelenme ile yatırımcılar, seçim öncesinde nasıl bir portföy oluşturulmalı sorusuna odaklandı. Bu üç finansal enstrüman özelindeki fiyatlamalara baktığımızda ise, TCMB’nin kasım ve aralık ayı toplantılarında sıkılaştırıcı adımların sonuna yaklaşıldığı mesajları sonrasında yeni yılla birlikte borsada yükselişler öne çıkmaya başladı. Öyle ki BIST-100 endeksi yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 20 yükseliş sergiledi. Hacim tarafındaki toparlanma ve yükselişin birkaç hisse tarafından domine edilmeyip, genele yayılması ise borsadaki yükselişleri bu süreçte destekleyen faktörler oldu. Ancak geride bıraktığımız iki haftada, yatırımcıların kâr realizasyonu mu, yola devam mı sorusuna; kâr realizasyonu şeklinde tepki gösterdiğini izledik. Geçtiğimiz haftanın ilk yarısında satışların hızlandığı BIST-100 endeksi son bir ayın en düşük seviyesi olan 8.750 seviyesinin altını test etti. Haftanın devamında ise alımların yeniden öne geçtiği BIST-100 endeksi tekrar 9 bin seviyesine geldi. Seçim sonrası süreçte, TCMB’nin sıkılaştırıcı adımlarının borsa üzerinde baskı unsuru olmaya devam etmesi beklense de, yıl sonu BIST-100 endeksi tahminleri 12 bin üzerinde yoğunlaşmaya devam ediyor. Seçim sonrasında yabancı yatırımcı girişlerinin hızlanmasına yönelik beklentileri de dikkate aldığımızda, yatırımcılar için fırsat sunmaya devam etmesi beklenen bir Borsa İstanbul’dan bahsedebiliriz. Yılın devamında yükseliş trendinin devam etmesini öngördüğümüz BIST-100 endeksi için geri çekilmeler, alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Böyle bir durumda Enka İnşaat, Garanti Bankası, Kale Seramik, Eczacıbaşı Yatırım Holding ve Tüpraş pozitif ayrışmasını beklediğimiz şirket hisseleri arasında yer almakta

YÜKSELİŞ, YILIN İKİNCİ YARISINDAN SONRA

Altın ve döviz cephesinde ise FED tarafından gelecek faiz indirimleriyle, özellikle yılın ikinci yarısında ons altında yükselişlerin hızlanması bekleniyor. Mevcut durumda FED yetkilileri faiz indirimlerinin zamanlaması konusunda aşırı temkinli duruşunu sürdürmeye devam etse de, 2024 yılı için toplam da 75 baz puanlık üç faiz indirimi öngörülmekte. Dolayısıyla böyle bir durumda ons altında 2.500 dolar seviyelerinin gündeme gelebileceği tahmin ediliyor. Ons altındaki yükselişin yanı sıra dolar/TL kurunda da yılın devamında yükselişlerin devam edeceği beklentisiyle, gram altın için yıl sonunda 3 bin TL seviyelerinin üzeri gündeme gelebilir. Dolar/TL’de ise son dönemde yaşanan dalgalanma piyasaların yakın takibinde kalmaya devam ediyor. Özellikle geçtiğimiz hafta içerisinde bankalar arası piyasa ile serbest piyasa kuru arasındaki makasın açılması odağı buraya çevirdi. TCMB’den sıkı duruşun sürdürüleceği mesajlarının yanı sıra, şubat ayı enflasyonunun beklentileri aşması sonrasında gelen kredi sınırlaması ve kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesisi adımlarına ve seçim sonrasında faiz artış ihtimaline rağmen yıl sonu dolar/TL tahminlerinin 40 TL seviyelerinde yoğunlaştığı görülmekte. Seçim öncesinde tasarruflarını nasıl değerlendireceğini düşünen yatırımcıların bu etkenleri göz ardı etmemesi gerekir. Diğer yandan her yatırımcının risk algısı ve getiri beklentisi farklı olmakla birlikte, birikimlerini, görece dengeli bir portföyde değerlendirmek isteyen yatırımcılar yüzde 40 borsa, yüzde 35 altın ve yüzde 25 döviz olacak şekilde bir sepet oluşturabilirler.

Editör: Cihan Oruçoğlu