Antalya Arkeoloji Müzesi’nin geleceğine dair önemli bir toplantı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen toplantıya, kamusal kurumların yanı sıra kentte faaliyet yürüten meslek odaları, dernekler ve sivil toplum temsilcileri de katıldı.
(fotoğraf: ATSO Instagram hesabı)
Saat 14'te Antalya'da Kaleiçi'nde Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nda başlayan toplantıya, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile mevcut Arkeoloji Müzesi'nin yerine yenisini tasarlayan Baraka Mimarlık'tan Mimar Abdurrahman Çekim, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Hasan Çerçiler, Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Ali Olgun Ceylan, Şehir Plancıları Odası Başkanı Funda Yörük, İnşaat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Erman Aydın, Arkeologlar Derneği Başkanı Sevgi Temiz, ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Karagöz, ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu katıldı.
Toplantı sürerken, vatandaşlar, koruma kurulu önünde 'Müze yıkılamaz' pankartı açarak, toplantının sonucunu bekledi.
Yaklaşık iki buçuk saat süren toplantıdan çıkan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, toplantı içeriği ile ilgili detaylı bilgi vermezken, toplantının genel olarak olumlu, uzlaşmacı, diyalojik bir ortamda geçtiğini belirttiler ve toplantıların devamının geleceğinin sinyalini aldıklarını ifade ettiler
"Deprem performans raporunu sorduk"
Diğer taraftan, İnşaat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Erman Aydın toplantı çıkışında Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yıkım gerekçelerinden depreme dayanıksız olduğu iddiası ile ilgili aylardır sorulan deprem performans analiz raporu ile ilgili soruları cevapladı. Aydın, "Oeprem performans analiz raporu ile ilgili ne yapıldığını sorduk. Sunumda Gazi Üniversitesi'nden İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Sebahattin Aykaç, müzenin deprem performans analizi ile bilgileri paylaştı, zemin etüt raporunun da olduğunu söyledi. Biz de belgeleri talep ettik, Bize göndereceklerini söylediler. Biz de odamızda inceleyeceğiz. Hocamız ile de görüşeceğiz. Bu raporla ilgili düşüncemizi paylaşacağımız. Hocamız buranın güçlendirme için fizibil olmadığı yönünde. Biz mühendislik bakımından güçlendirme maliyetinin fizibil olup olmadığına bakacağız" dedi.
"Bakanlığın diyaloğu arttırmasını talep ettik"
Sürecin katılımcı ve şeffaf işletilmediği yönündeki eleştirileri de toplantıda dile getirdiklerini belirten Aydrın "Biz Bakan Yardımcısından diyaloğun arttırılmasını istedik. Protestoların bilgilendirme olmazsa devam edeceğini söyledik. Güven sorunu olduğunu, kamuoyunun daha çok bilgilendirilmesi gerektiğini söyledik. Sayın Bakan Yardımcısı eleştirilerimizi haklı bulduğunu söyledi. Bundan sonra biz bu eksikliği bertaraf etmek için elimizden geleni yapacağız dediler. Verimli bir toplantı oldu. Burada iyi niyet penceresi deprem performans analiz raporlarının paylaşılması ile ortaya çıkacak. İnşaat Mühendisleri Odası olarak söylüyorum, burası depreme dayanıksız diye yıkılacak derseniz, biz raporu sorarız, güçlendirmeyi sorgularız. Yapı güçlendirilemeyecek konumdaysa biz de bunu halka izah edelim. Önemli olan katılımcılık, iyi niyet ve şeffaflık. Olumlu bir toplantıydı, bir gerginlik yaşanmadı" dedi.
Aydın, mevcut projenin mimarlık bakımından konuşulurken korunma konusunun da gündeme geldiğini, bunun için yapılabilecek, başvurulabilecek imkanların da yeniden konuşulmasının toplantı masasında gündeme geldiğini söyledi.
Ne olmuştu?
Geçtiğimiz 20 Mart'ta depreme karşı dayanıksız ve kapasite yetersizliği gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratlarınca yıkılacağı ilan edilen Antalya Arkeoloji Müzesi'nin 16 Haziran'da ziyaretçilerine kapılarının kapatılması ve içeride iş makinalarının çalışması ile birlikte Antalya kamuoyunda müzenin geleceğine dair önemli kaygılar oluşmuş, sivil toplum kuruluşlarını çatısı altında toplayan Müze Çalışma Grubu, müzenin kapatılmasını ve yıkımını her akşam müze önünde basın açıklaması yaparak protesto ediyordu.
Protestoların temelinde ise müzenin yıkımına gerekçe olarak sunulan deprem performans analizinin kamuoyu ile paylaşılmaması, sürecin katılımcı ve şeffaf bir şekilde yürütülmemesi, müze alanının, müze etrafındaki Hazine'ye ait diğer kamu arazileri ile birleştirilerek müze adası oluşturularak kapasite yetersizliğinin giderilebileceği gibi öneriler bulunuyordu.